Giresunspor Teknik Direktörü Hakan Keleş,
yaşadıkları puan kayıplarında birçok dış etkenin olduğunu söyleyerek, “Konuşmak
istiyorum ama konuşamıyorum” demiş.
Hoca mevzunun farkında. ‘Konuşamıyorum’ demiş ama üstü
kapalı da olsa bence kitabın tam ortasından konuşmuş.
Hani bir söz vardır ya; ‘Bazen sözler değil, gözler
konuşur’ diye. Hakan Keleş’in maç sonrasında yayıncı kuruluştaki röportajında bakışlarını
her halde herkes anlamıştır.
Kasımpaşa hezimetinden sonra her şey yazılabilir. Oynanan
oyuna, alınan sonuçlara ironi yapabilir. Sahadaki bitmişler, okeye
dönenler, eleğini asmış, hayalen un eleyenler, ipe un serenler, lafın belini
kırıp; iki topu bir araya getiremeyenler yazılabilir.
Şimdi iş daha da zor ve karmaşık. Un da belli, şeker de.
Lakin ne un, ne de şeker alacak para yok. Transfer yasağı var.
Neden biliyor musunuz? Giresun şehrine ayak bile basmamış, sorsanız ‘Giresun
neresi?’ diye harita bulamayacak, Çotanak armalı formayı bir kere dahi resmi
maçta giymemiş oyuncuyu sağlık kontrollerinden önce imza attırdıkları için.
Sadece bu dönem değil, yaz mevsiminde de bu yasak maalesef yine karşımıza
çıkacak.
Bu durumun müsebbibi Sayın Başkan Hakan Karaahmet’tir. Un
almaya şeker almaya para olmasa da bu helvayı kendileri yapmalıdır. Başka çaresi
de yoktur.