Seneler önce Giresunspor başkanı Ömer Ülkü cezaevine
konulduğunda o dönemin yöneticilerinden Haldun Domaç hemen mevcut oyuncuları
takımda tutmak için çalışmalara başlamış ve bunda da başarılı olmuştu.
Şöyle ki transfer sayfası kapalı ve açacak gücümüz
yoktu. Sayın Domaç’ın bu hamlesi
takımımızın ligde kalmasına yetmemişti ancak son düdüğe kadar Giresunspor’un
kurtuluş savaşının içerisinde olmasını sağlamıştı. O dönem iki gol averajıyla küme düşmüştük.
Aynı örneği
Kayserispor’dan da verebiliriz. Kısa bir süre önce görevinden ayrılan Berna
Başkan geçen sezon kadroya dahil ettikleri oyunculara en az iki senelik imza
attırdı, mukavelesi bitmek üzere olanlarla da sözleşme yeniledi.
O Kayserispor bu dönem transfer yapamadan sezona başladı
ve şimdiye kadar ateş hattı ile hiç bağı olmadı. Çok büyük bir sürpriz olmadığı
taktirde de sezon bitiminde de o korkuyu yaşamaz diye düşünüyorum.
Şimdi konumuza gelecek olursak. Biz ne yaptık. Sezon öncesinde
Aziz Behich’i kadroda tutamadık, Umut Nayir ve Zeki Yavru’yu sözleşmeleri devam
etmelerine rağmen gönderdik. Ardından Traore’yi mutlu edemedik ve gitmesine
izin verdik. Sergen’i dış kapının mandalı yaptık. Sözleşmesi bitecek
oyuncularımız var, mukavele yenilemesi konusunda henüz olumlu bir adım
atamadık.
Şimdi Pyerre
olayından dolayı iki dönem transfer yasağı almamız gündemde. Bu olay doğru mu
değil mi, transfer döneminde ortaya çıkacaktır elbette. Lakin eğer doğru ise vah
halimize.
Hakan Hoca elindeki malzemeden en iyisini çıkarmaya
çalışsa da kenarda hamle adına kısıtlı imkanlara sahip. Değişiklik yapacak; sağa
bakıyor, sola bakıyor eldeki malzeme bu.
Bu kadro takviye yapılmazsa ikinci yarıda büyük
sıkıntılar yaşayabilir. Keşke Hakan Karaahmet başkanımız da sadece bugünü
değil, yarınları da düşünebilseydi. Her zaman B planı olmalı bir insanın. Tıpkı
Berna Başkanın Kayseri’de yaptığı gibi.