Evet, bir maç nasıl kaybedilir. Nasıl kazanılır. Bunu bilmeyecek tek insan olabilir mi? Futbol zekâsına ters düşen bir durum. Giresunspor, Konyaspor maçında rakibinin kapanan direncini aşmak için bir endişesi zaten yoktu. Rakip kapanmıyordu.

Gününde olmayabilirsin. Anlarım. Lakin bazı futbolcuların sanki içleri boşalmış heyecan duyma yetilerini kaybetmişler gibi oynamaları beni çok üzdü. Bir de buna rakibin gol yememiş  ve beş maçlık analizi de eklenince ürkeklik ve acemicilikte işin içine girmiş oldu. Sorumluluktan kaçma da eklenince doğru hesapları tutturamazsınız.

Sadece ve sadece tribünleri kandırırsınız. Konyaspor maçında yeşil beyaz Çotanaklar’da orta sahasında kim oyun kurucu, kim ön libero çözemedik. Bu oyun şekli hiç bana ümit vermedi. Kurguda bir terslik oldu mu işler iyi gitmez. Sonra hangi futbolcuları oyuna sokarsanız sokun bu dağınıklıktan sağlıklı düşünme verim bekleyemezsiniz.

Hep orta saha diyoruz. Zaten kolayımıza da geliyor. Oyunun dinamizmini sağlayan bu bölüm ise ayağa oynamayı beceren her iki kanadı başarıyla kullanan ve gole giden yolları üretmeyi bilmek gerek. Rakibi bekleme yerine ona baskı yapamıyorsan maçı da lehine çevirmeyi bekleyemezsin. Bazen futbolculara da iyi niyetli olduklarını bu armanın peşinde mücadele ettiklerini bildiğim için kızmak da içimden gelmiyor.

Maça her biri futbolcu olarak ağırlığını koymalı. Oyun kurucusu olarak sahada olanlar rakibin direncini kırmalıdır. Böylece organize bir ekip havasında hatalarda sırıtmaz. Her neyse olan oldu ve geçti. Bundan sonra daha dikkatli olmak zorundayız. Yeni kadroya dâhil olacak bir kaç futbolcu ile daha güzel işlere imza atabiliriz. Önemli olan bizde yapabiliriz inancının yerleşmesi.

Bir de kırmanın dökmenin, rakip taraftarlarla didişmenin kimseye fayda sağlamayacağını bilmek gerek. Sosyal medyadan da bu işleri şişirmek pof poflamak da doğru değildir. Bizim başka takım başkanı ve futbolcuları ile ne işimiz olabilir ki.  Giresunspor yeni bir akıl tutulmasına yakalanmaz ise toplumsal doğruları sağduyuyla yönetebilirse, aydınlık geleceğe yürüyebilir.

Çıkmazların başındayız. Çok tartışmalı ve zorlu günler gelecek. Birlikte yaşayacağız, birlikte başaracağız. Esen kalın efendim.