Zamanında yapılan yanlışlar yüzünden bir türlü istediği transferleri yapamayan Bursaspor gencecik çocuklarıyla var olma savaşını sürdürürken bir anda “Ali Akman Kaosu” yaşadı. Bize ne onların sorunu diye düşünürken bu kez de “Bursaspor’da corona virüs salgını” haberiyle karşılaştık.
Ligdeki pozisyonları ne olursa olsun belli bir spor kültürüne sahip, Süper lig şampiyonluğu yaşamış bir şehrin takımı bunca şansızlığa rağmen ipleri hemen salıverecek bir karaktere sahip olamayacağını düşünüyorduk ve haklı çıktık.
Pazartesi akşamı yeni sahamızda gerçekten onuruyla mücadele eden bir genç takımı alkışladık. Maçın sonunda Giresunspor olarak sahadan 2-1 ‘lik galibiyetle ayrıldık ama bir önceki maçta oynadığı ilk on birinden tam sekiz futbolcu eksiği ile karşımıza çıkan Bursaspor’u da takdir edemeden geçemedik.
13.dakikada Sergio’nun, 14.dakikada da Caner Hüseyin’in ikramlarını golle sonuçlandıran Balde takımımızı bir an ’da 2-0 öne geçirdi. İşte ne olduysa o andan sonra oldu. Konsantrasyonumuz bozuldu. Bir türlü orta sahaya egemen olamadık. Top kontrolü hep Bursa’daydı. Onlar dikkatli ve ciddi oyunlarından taviz vermezken Çotanaklar sadece koşuyorlardı. 34.dakikada sağ kanat savunucumuz Hayrullah, Çağatay’a müdahalede bulununca hakem de penaltı noktasını gösterdi ve 38.dakikada atılan bu atışı Emirhan ağlarımıza gönderdi:2-1
Yenilen gol biraz olsun aklımızı başımıza getirdi tekrar Bursa alanında baskı kurmaya başladık. Sergio sağ taraftan getirdiği toplarla ataklarımızın en etkili ismiydi. İlk devrenin uzatma dakikalarında Bursasporlu Çağatay’ın artistlik volesi auta çıkarken hep beraber derin bir nefes aldık.
İkinci devreye Bursaspor’un baskısı ile başladık. Gayet cesur ve atak oyunları ile bizi kendi alanımıza hapsettiler. Bu baskıdan zaman zaman Sergio ve Eren ile kurtulmaya çalıştık ama orta sahada top tutamamamız karşı tarafta istediğimiz baskıyı kuramamamıza neden oldu. Tüm bunlara rağmen uzatma dakikalarında iki kez Traore ile inanılmaz goller kaçırdık ki o golleri atamayan adam hangi golü atacak diye de kendimize sormadan geçemedik…
Özetlersek;
1-Galibiyet serimiz dokuz maça çıktı ama bu kez takım hiç zevk vermedi.
2- Nalepa’yı çok aradım. Orta sahada oyunu çevirecek, top tutacak tek adam oymuş.
3-Eski hırs ve havayı bulamadık sakın güç zehirlenmesi hastalığına yakalanmayalım. Balde’nin oyundan çıkarken uzatılan eli sıkmamasını çok ayıpladım. Kime hava yapıyor?
4-Bursasporun pıt-pıt değil de 30-40 metrelik dikine paslarla oynaması oyunu güzelleştirdi. Ancak devamlı ayağa çalışmaları nedeniyle iyi bir hakeme denk gelirlerse çok kırmızı görürler haberleri olsun. Kaptanları Özer’i hakem Mert Güzenge nasıl oyunda tuttu hala hayretler içindeyim.
5-Yendik ama bu maç bize ders olsun. Sol açık Caner’i sağ bek Kerem ile değiştiren hocamıza çok iş düşüyor.