Erken havaya girdik o da bize yaramadı

Peş peşe gelen mağlubiyetlerden sonra artık dev bir adım atma zamanı geldi de geçiyor bile diye düşünüyordum. Ne de olsa karşımızda ligin 11. sırasında yer alan ve bizden tam 21 puan geride bulunan Bandırmaspor vardı. Lideriz, çıkarız sahaya kütür kütür oynarız ve geçmişe de güzel bir sünger çekeriz fikrindeydim.
Hatta haftaya Samsun deplasmanından alınacak bir puan dahi bizi hedefimize ulaştırır hayali içindeydim...
Maalesef olmadı.Cuma akşamı kendi sahamızda beklemediğimiz bir mağlubiyet yaşadık. İşin asıl kötü tarafı da o mağlubiyeti hak etmiş olmamızdı…
Sahaya çıkan Giresunspor kadrosuna bakıldığında Onurcan, Sergen ve Kaptan Eren ‘in ilk on birde olmayışı Teknik Heyet tarafından alınmış oldukça radikal ancak son haftalardaki form durumuna göre de beklenen kararlardı. Savunmaya Diarra’nın katılması “gözünüz arkada kalmasın” fikri oluştururken, savunma önünde oynayan Mehmet Taş ve Erol Can ikilisi ile yine müthiş bir enerji yüklemesi yapılmıştı takıma. Ancak maç başladığında durumun hiç de beklendiği gibi olmadığını gördük. İki pası bir arada yapamayan, savunmanın ortasından yarılan, evlere şenlik bir gol yiyen ve sadece ilk devrenin uzatma dakikalarında bir kez gol pozisyonuna giren bir takım vardı.
İkinci devre belki bir şey yaparlar diye umut ettik ama yine olmadı. 60.dakikaya kadar sahada uyur-gezer bir Giresunspor vardı. Bu dakikadan sonra biraz hareketlenmeye başladık. Gol ümitlerimiz sadece Milinkovic’in (kaleci çalıştıran) 40 metrelik paslarına ve Nalepa’nın 2-3 kişiyi çalımlarla geçip atacağı şutlara kalmıştı. Hâlbuki biz o taktiği kırk yıl önce amatör liglerde oynarken uyguluyorduk.
Bizim bir takım özelliklerimiz vardı:
Rakipten birisi kalemize doğru şut atmaya kalksa o topun önüne yatan en az 3-4 oyuncumuz olurdu. Balde bile defansa gelip kademeye girerdi. Mehmet Taş,Erol Can sahada ayak basmadık yer bırakmazlardı… Bizim oyuncular birlikte düşünüp birlikte hareket ederlerdi. Şimdi ara ki bulasın…
1-Hakan Keleş, kalıplarının dışına çıkmıyor. Arayış içinde olmuyor. Belli dakikalarda belli adamları var, onları değiştiriyor.Dakika 80’den sonra Kerem girer, Hüsamettin çıkar, Hayrullah sola geçer… Bir kere de başka varyasyon dene.
2- Yedek kulübesinde bütün bir sezon boyunca oturan futbolcular var. İçlerinde hiç mi Caner kadar oynayabilecek bir isim yok? O zaman yazık o kulübeye…
3- Devre arasında Erol Can niye çıktı? Sakatsa bir şey demeyeceğim ama sakat değilse söylenecek çok söz var…
4-Balde’den sonra maçın sonucunu değiştirebilecek ikinci isim Eren Tozlu ’dur. O’nu oyuna almak için 70 dakika beklemek bayağı bir sabır gerektirir…
Son üç maç zengin çocukları gibi hazırdan yedik. Artık yine arı gibi çalışıp yediklerimizi yerine koyma zamanı. Bizi bu futbolcular buraya getirdi. Yaptılar, yine yaparlar. Sadece geçmişten biraz ders çıkaralım. En büyük hatayı Adana deplasmanından dönüşte takımı şampiyon olmuş gibi karşılayıp, şampiyon gibi Altay maçına hazırlamamız oldu. Erken havaya girdik. O da bize yaramadı…




Paylaşmayı Unutma!