Kötü oyunumuz 80'li dakikaların başına kadar sürdü. Bu dakikalardan sonra yapılan oyuncu değişiklikleri oyunun temposunu ve heyecanını da düşürünce maçta başladığı gibi 0-0 sonuçlandı.

Biri üst lige bir an önce çıkmanın telaşı içinde diğeri ilk altıda yer almanın düşüncesinde olan iki takımın maçı vardı yeni stadyumda…
Değişik hedefleri olan iki ekibin mücadelesi hiç de beklenildiği gibi olmadı. Hele ondört gün önce deplasmanda en büyük rakibi Samsunspor’u 2-0 gibi net bir skorla yenen ve liderlik koltuğuna daha da rahat oturan Giresunspordan taraftarları büyük beklenti içerisindeydi. Fakat dağ fare doğurdu ve tatsız tuzsuz bir oyunun sonunda yeşil-beyazlılar kendi sahasında oynadığı İstanbulspor ile 0-0 berabere kaldı.
Sergıo’nun sakatlıktan dönmesi ile beraber klasik kadrosuyla sahada yer alan Giresunspor oyuna her zamanki gibi ağır bir tempoda başladı. Buna karşılık İstanbulspor topa daha çok sahip olup, Giresun alanına çok adamla gelerek skoru lehine çevirme çabası içerisindeydi. Yorgun ve dağınık bir görünüm sergileyen orta sahamızda sarı-siyahlılar iyi pas yapınca üretkenlikten uzak kaldık. Buna rağmen de maçın en önemli  pozisyonunu 15.dakikada Balde ile biz kaçırdık. Bu anda Nalepa’nın nefis pası ile kaleci Alperen’i geçen Balde’nin vuruşunu Mehmet Yeşil gol çizgisi üzerinden çıkardı. Bunun dışında ilk devrede saman alevi gibi pozisyonlarımız oldu ama pek de kayda değer bir şey yoktu.
İlk devrede (15-20) dakika aralığı dışında çok etkisizdik. İstanbulspor’un sert-sağlam oyunu da bizi gaza getirmedi. Her an takımımızdan bir tepki bekledik ama bizimkiler ruhsuz, hareketsiz, lidere yakışmayan bir oyunu sürdürmeye devam ettiler.
İkinci devre ilk devreye göre daha hareketli başladı ama ilk tehlikeyi de kalemizde yaşadık. 49.dakikada Mirkan ‘ın pozisyonunu Tolgahan ve Diarra güçlükle önledi. Altmışlı dakikalara gelene kadar oyun yine bir orta saha mücadelesi şeklinde geçti ancak bu dakikalardan sonra İstanbulspor üzerimize ciddi bir şekilde gelmeye başladı. Bu anlarda kalecimiz Tolgahan ve Diarra başta olmak üzere savunmamız çok başarılıydı. Kötü oyunumuz 80’li dakikaların başına kadar sürdü. Bu dakikalardan sonra yapılan oyuncu değişiklikleri oyunun temposunu ve heyecanını da düşürünce maçta başladığı gibi 0-0 sonuçlandı.
1-İstanbulspor atletik bir takım, bizi fizik olarak ezdiler. Ondört gün dinlenmiş, lider bir takım lig altıncısı ile oynadığı maçta bu kadar çaresiz kalmamalıydı. Rakibi boğan baskı ve yüksek mücadelemizden eser yoktu.
2-Balde’nin etkili olacağı pozisyonları bir türlü yaratamıyoruz. Bu oyuncumuzdan duvar pası yaparken yararlanmaya çalışıyoruz. Kanatlarımız hiç etkili değildi.
3-Kaç maçtır son on dakikada oyundan alınan Hüsamettin bu kez kırık burunla doksan dakika oynadı… Bu kardeşimi ayakta alkışlıyorum.
4-Son maçın golcü yıldızı Traore’ninüç dakika uzatma verilen maçta 90. dakikada oyuna girmesinin anlamı neydi? Çözemedim…
4-Artık duran toplar için başka formüller geliştirsek… Nalepa ile bu iş olmuyor.
5-Futbolcularımıza tek tek eleştiri getirmiyorum ama aklımızı başımıza alma zamanı geldi.
6- Bu haftayı da lider olarak tamamladık ancak bu gidiş iyi gidiş değil. Toparlanmamız lazım.

 




Paylaşmayı Unutma!