“Denizi geçip de Çay’da boğulmayalım” sözü bu hafta sonu tüm Giresunsporluların dilindeydi. Ne de olsa lig sonuncusu ile liderin maçı vardı ve Giresunspor olarak bir kazaya uğramak istemiyorduk.
Takım maça son derece güzel bir giriş yaptı; 7.dakikada Kerem’in şahane ortasını kafa ile Eren Tozlu gole çevirdi. İlginç olan ise o dakikaya kadar üç korner kullanmamız, bir golümüzün ofsayt gerekçesi ile sayılmaması, kalemize hiç top gelmemesi ve Eskişehir alanında devamlı atak tazelememizdi. Eskiden ağır tempoda başladığımız, bir türlü vites yükseltemediğimiz sonunda da puan kaybettiğimiz maçlar aklıma gelince bu kez dersimize iyi çalışmışız dedim.
25.dakikada Balde nefis bir ayak içi vuruş ile farkı ikiye çıkardı, ilk devrenin son golü de 43.dakikada Hayrullah’tan geldi.
İlk devre de başka aksiyon olmaz derken 45+1 de pozisyon gereği sakatlanan Milinkoviç’in yerden kalkarken kırmızı kart görmesi bizi Çok şaşırttı. Hakem Emre Kargın’ın konuşma işareti yapması bende Milinkoviç’in yanlış bir söz söyledi fikrini oluşturdu. Ama yine de merakım peşimi bırakmıyor; Hakem acaba Sırpça mı biliyordu?
İkinci devre 0-3’lük sonucun verdiği rahatlıkla başladık ama zaman içinde bir türlü toplayamadık. İlk devrenin aksine maç bizim alanda geçmeye başladı. Oyun disiplininden uzaklaşmamız Eskişehirsporun kalemizde gol pozisyonları yaşamasına neden oldu. Santraforları İbrahim Halil biraz şanslı olsa 54,67 ve 77. dakikalarda golle buluşabilirdi. Ancak goller yine bizden geldi; 71.dakikada Balde ceza sahası çizgisi üzerinden, 88.dakikada Muhammed Himmet 25 metreden mükemmel vuruşlarla maçı 0-5 gibi farklı bir sonuçla tamamlamamızı sağladılar.
Özetlersek;
1- İlk defa klasik kadro çıkartmayıp arayışlar içine giren dersine iyi çalışıp Eskişehir engelini kolaylıkla geçmemizi sağlayan Teknik Adam Hakan Keleş’i kutlarım.
2- İlk devre takım gerçekten mükemmeldi ama Kerem, Sergio ve Nalepa çok farklılardı. Yan yana oynayan Balde-Eren Tozlu ikilisi her ortalanan top ’ta Eskişehir savunmasına zor anlar yaşattılar.
3- Milinkoviç atıldıktan sonra hala Hakem Emre Kargın’a doğru hamleler yapan takımın fedaisi (!) Nalepa, anlaşılan geçmişte gördüğü kırmızı karttan gereken dersi çıkarmamış.
4- Erol Can  enerjisi ile rakiplerini bozarken, Sergen savunmanın ilk bastıran ismiydi. Bu maçta da bayağı bir özgür takıldı.
5- 55.dakikada oyuna giren Caner yine bildiğimiz gibiydi, bir eli saçında bir eli çorabında.
6- Bu arada Eskişehirspor kalecisinin de iyi kaleci olabilmesi için bir fırın ekmek yemesi gerektiğini söylemeliyim.
7- Muhammed Himmet girdiği her maçta golle çok yakın oynuyor. Bence çok daha fazla süreyi hak ediyor.
Bu takım kafasına koyduğu her maçtan puan çıkarır. Yeter ki dersine iyi çalışsın…