Herkes ekmek mücadelesi veriyor. Saygılıyım. Kimse kendi
işinin dışına çıkmadı. Herkes bu kulüpte kendi işini yapacak. Senin işini bir
yönetici şunu yapıyor diyerek değil bu takımın teknik konularıyla uğraşması gerekir
diyerek konuşmalıdır.
Bu takımın bu girdaptan kurtulması adına mücadele vermen
gerekir demelidir. Çıkıp bu kulübün yöneticileri gereken açıklamaları yapar.
Ama ne yazık ki her şey ortada. Söyledim, önce bu kulübün içindeki sorunlar
çözülmeli...
Sözleşmesi devam eden bir futbolcuyu gönderip o futbolcu
gittiği kulüpte oynadığı oyunla milli takıma kadar yükseliyorsa o zaman nerede
hata yaptık diye düşüneceksiniz.
Her gün teselli ile bir yere varamayız. Bu kadronun
futbolcularının alacakları ödenmiş, futbolcuları kırmamış, göndermemiş olsa
idik, belki de bunları yazmayacaktık. Demek ki bir sıkıntı var.
Bu takım asla düşmeyecek. Kadro yetersizliği olmasına
rağmen iddia ediyorum. Kim çalıştırırsa çalıştırsın bu takımı ayakta tutar.
Çünkü tek işi bu takımı kümede bırakma ise o işini yapar. Oynayacağımız Hatay
ve Gaziantep maçları altı puan ve rahat bir nefes alacağız. Demem odur ki çözüm
kolay ama tatbikte yokuz. Dünü konuşup tartışmak yerine bugüne bakmalıyız.
Kısaca dünün güneşi ile bugünün çamaşırını kurutamazsın…
Türk futbolunda hakem ve VAR olayları ile yine gündemde.
Birde buna futbol içindeki olaylar eklenince işin içinden çıkılmaz haller
oluyor. Bakınız Giresun amatöründe Espiye’de oynanan maçta taraftarların rakip
futbolculara fiili müdahaleleri olunca maçın hakemi Taner Sarı 18’inci dakikada
başlayan olaylardan sonra maçı tatil ediyor. Neyi pay edemiyoruz. Bir türlü
aklım almıyor. Bu agresiflik nedir. İşte futbolun ne halde olduğu ortada! Kime
anlatacağız ki…