Bu aralar gelen borç trafiğinde Vergi ve sigorta borcu da
gündemdeki yerini koruyor. 2017 yılından
itibaren peyderpey ödenmiş olsa bile ödenmeyen borçların 40 milyonun üzerinde
duyumlarıyla karşılaştık.
Yeni yasa ile borçlar yönetici kişi borçları olarak mı
karşımıza çıkacak. Zırt pırt yönetmeliklerin değişmesi karanlık günlerinde
habercisi ve gerçeği de oluyor. Daha yeni yönetici olanlar bile bu borcu ödemek
zorunda. Yani bu borçlar nasıl ödenecek diye sormuyorum da. Çözüm elbette ki
var. Aması da var. Beşiktaş kulüp Başkanı 200 milyonun üzerindeki vergi
borcunu Allah razı olsun 16 trilyona indirdik dediyse bizim de bir şey yapmamız
gerekiyor.
Hani Beşiktaş’ın sadece vergi borcu bu peki
sigorta borcu da varsa ne olacak? Yani ne olursa olsun bu borçlar zamanında
ödenmiş olsa idi şimdi bunları yazacak olmazdık. Top işi aslında kolaydır ama
sahip olmasını bileceksin. Elde tutmak yok. Ya at ya vur. Vurmasını
beceremeyenlerde dibe vuruyor zaten.
Ben yıllardır bu futbolun içindeyim. Bu işin içinde çok
şey bildiklerini ortaya koyanlar konu bilgisizliği kurumsallaşmayı
benimsememiş, kulüp potansiyeline uygun kararlar verememiş, bugünü dünden ayıramamış,
açıklığı denetimini mali disiplinini kabullenmemiş yöneticilerinde bu futbolu
yönettiğini görmekteyiz.
Bu nedenle futbolumuz bazı şeyleri hak ederken isyanları
bile oynuyoruz. Şimdi soruyoruz herkes masum da gerçeğin suçu ne. Esen kalın.