Futboldan anlamayan bir kişi dünkü maçı seyretseydi, Süper Lig için Play-Off hedefine koşmaya çalışan Giresunspor`u tanıyamazdı, tanımadı da` Yani 3 gün önce Adanademirspor`u dize getireceksiniz, ardından İzmir`de sahada yürüyerek 3 puan mı alacaksın?

  Sizler rakibinize değer verirseniz, rakibinize de size değer verir. İşte siz küme düştü gözüyle bakılan Karşıyaka’ya değer vermediniz ve rakip olarak bile ciddiye almadınız.

Futbolda bazı gerçekler vardır. İlk önce futbol ahlakı, sonra taraftar saygısı ve takım sevgisidir. Bu üç ana unsur olmayınca yensen de, yenilsen de ya da berabere de kalsan hiçbir anlam taşımaz. Ama işin daha önemli bir gerçeği daha var. Futbolda oynayıp da yenilmek, en erdemlisidir.

İşte Giresunspor, İzmir Karşıyaka’da hiç oynamadan ve tabiri caizse ezile ezile yenildi. Sanki Giresunspor bir alt lige düşmüş, Karşıyaka Play-Off’a kalmış gibiydi. Bir başka ifadeyle Giresunspor İzmir’e sanki tatile gitmiş gibiydi. Nasıl olsa rakip bir alt lige düşmüş ve zaten lig sonuncusu olduğu için yeneriz düşüncesiyle sahaya çıkmıştı. İşte elin oğlu sizleri böyle aşağıladılar. Hem futbol oynayarak, hem de sizi yok sayarak. Futboldan anlamayan bir kişi dünkü maçı seyretseydi, Süper Lig için Play-Off hedefine koşmaya çalışan Giresunspor’u tanıyamazdı, tanımadı da… Yani 3 gün önce Adanademirspor’u dize getireceksiniz, ardından İzmir’de sahada yürüyerek 3 puan mı alacaksın?

Ben maçı televizyondan seyrederken 2 dakika içinde yediğiniz 2 golden sonra sizlerden utandım. İnsan bu kadar mı vurdumduymaz olur? Bu kadar mı insan kendinden vazgeçer? Sanki sırtınızda iki yüz kilo yük varmış gibiydiniz. Sahada yürüyordunuz.

İnanın çocuklarının ekmeğini, sırtında yük taşıyarak kazanan insanlar sizlerden daha helal para kazanıyorlar. Sizler niye koşacaksınız? Nasıl olsa primleriniz hesabınıza yattı. O sırtında yük taşıyan insanlar sizin 1 haftada aldığınız parayı 1 senede kazanamıyor. Bu yazıyı yazarken bile ben utanıyorum.

Yazmazsam o insanların kul hakkını üzerime alırım. Çünkü Giresun sokaklarında gezerken bana çok sitem ediyorlar. Sizleri kayıtsız ve şartsız savunduğum için bu emekçi insanların çok sitemini de sineye çekmişimdir. Ama artık benim de sabrım kalmadı. Kardeşim böyle de futboldan bir oyun ortaya koymadan yenilinmez ki…

Hepimizin bir amacı vardı. Giresunspor’u bu zor şartlardan çıkarıp, şampiyon olamazsak bile Play-Off’a kalma ümidimiz vardı. Perşembe günkü oyunu gördükten sonra Play-Off’a kalsak ne olur, kalmasak ne olur?

 Sonu hüsranla biten bir hikâyeyi seyretmiş oluruz. Bırakın taraftara saygınızı, kendinize saygı gösterip biraz futbol oynamanızı bekliyor bu şehir… Hiç olmazsa bundan önceki maçlardaki alın terinize saygı duyun. Neden mi? İzmir’de Karşıyaka maçının videosunu oturup tekrar tekrar seyredin de bizim tepkimizin sebebini iyice anlayın.

Sözün özü bu işte…

Giresunspor takımının üst üstte iki maça aynı kadroyla çıktığını görmedim. Görürsem diyeceğim ki ha şimdi Giresunspor takım olmuş. Üç gün önce Cihancan tekmeye kafa koydu diye mi oynatılmadı? Tugay Kaçar, Vedat Bora’dan daha mı kötüydü? Alves 16’da hiç yok. Sağ ortada bir top tutacak kadar da mı oynayamıyor? Sizler büyük finali de, küçük finali de kaldıramıyorsunuz?

Giresunspor, Türkiye’de ismi ve futboluyla her zaman kendinden söz ettirmiştir. Ama küçük düşünenler, Giresunspor’a özgüvenini sağlayamıyor. Bu sitemim kendini bilenedir. Tabi ki sizler en iyisini biliyorsunuz. Biz kimiz? Ama özet olarak şunu söylemeliyim ki, ben haddimi bilenlerdenim. Giresunspor’un yedekteki futbolcuları, oynayanlardan daha iyiyse veya çok kötüyse; maçlarda senin oynattıklarından daha yürekliydiler.

Ben televizyondan sizleri seyrederken Giresunspor adına utandım. Sizlerin vicdanı, bu futbolu ve bu mücadeleyi kabul ediyorsa takdir hakkı sizindir.

Tek üzüntüm Vedat Muriç’in sakatlanması. Vedat bir geriye geliyor, bir ileri gidiyor ve sahaya yüreğini koyarak mücadelesini yapıyor. Bunun neticesinde Perşembe günkü Karşıyaka mücadelesinde kafası yarıldı. En sonunda baktı; ‘Benim de gücüm bu kadar’ deyip onuruyla sahayı terk etti. İşte futbolcu terbiyesi ve sözün bittiği yer. Bilmem doğru yazabildim mi? Kalbinizi kırdıysam, zaten benim vicdanım ben sorgular. Ya sizin vicdanınız?




Paylaşmayı Unutma!