Tokat Belediyespor maçında yine boş tribünlere oynayan
Giresunspor’da taraftarın sabrı tükendi. Konuk ekibin ikinci golü sonrası
yükselen “Sahipsiz Giresun” haykırışı, yıllardır kulübü kaderine terk eden
yönetime, siyasilere ve şehrin ileri gelenlerine ağır bir tokat niteliğinde.
Giresunspor’un yaşadığı çöküş artık kimsenin inkâr
edemeyeceği kadar derin. Tokat Belediyespor karşılaşmasında tribünler yine
bomboştu. Maça gelen az sayıdaki taraftar ise ikinci golün ardından öfkesini
gizlemedi ve statta yankılanan “Sahipsiz Giresun” tezahüratı, kulübün nasıl
ortada bırakıldığının en net göstergesi oldu.
Bir zamanlar Süper Lig’de fırtına gibi esen
Giresunspor’un bugün 3. Lig’in dibine demir atması, sadece sportif bir
başarısızlık değil; şehrin yönetenlerinin, karar vericilerinin ve sözde destekçilerinin
yıllardır süren ilgisizliğinin sonucu. Taraftar artık bu tabloyu izlemek
istemiyor. Çoğu stada gelmeyi reddediyor, gelenler ise gözyaşlarıyla ayrılıyor.
Bu, bir kulübün değil, bir şehrin çöküş hikâyesi.
Transfer yasağının Ocak ayında kalkıp kalkmayacağı bile
belirsiz. Yönetim, bahis soruşturmasıyla ilgili savcılık kararları
açıklandığında jet hızında açıklama yaparken, kulübün geleceği söz konusu
olduğunda derin bir sessizliğe gömülüyor. Taraftarın gözünde bu durum artık
sadece yetersizlik değil; görevi ihmal.
Siyasiler ve şehrin önde gelenleri ise adeta kulübün yok
oluşunu izlemekle yetiniyor. Giresunspor’un çığlığına kulak tıkayan bu
kayıtsızlık, taraftarın öfkesini daha da büyütüyor. Şehrin en büyük markası can
çekişirken, kimsenin elini taşın altına koymaması artık kabul edilebilir bir
durum değil.
Tribünlerden yükselen “Sahipsiz Giresun” feryadı, sadece
bir tezahürat değil; şehrin yönetenlerine yöneltilmiş açık bir hesap sorma
çağrısı. Giresunspor’un kaderiyle oynayanlar, bu sessizliğin bedelini er ya da
geç ödemek zorunda kalacak.
ALİ AKTEN