Bir hafta önce bir yazı yazmıştım yine bu köşede. Eğer bu takım deplasman fobisini kırarsa o zaman seyredin Giresunspor’u diye.
Balıkesir’de iyi oynamak değil, iyi mücadele etmek gerekiyordu. İnanmak başarmanın yarısıdır. Onlara iyi oyun oynatmadan, açıklarını bularak kontra atağı yapmak en doğrusu idi.
Cesur ve yiğitsen tabi ki kazanacaksın. Çocuklar belki iyi oynamamış olabilirler. Lakin onların mücadelesine hayranım. Bakınız daha önce beni bu takımda kimse yedeğe alamaz diyenler yapılan bir kaç transferin ardından hem hücumda hem defansta takımına olağan üstü katkı yapıyorlar.
Maç başı ve sonundaki inanç görülüyor ki bu takımın başarılı olması için her şey yolunda gidiyor. Giresunspor artık takımların korkulu rüyası oldu. Biz oyunun genelinde rakip sahada fazla gözükmüyoruz ama bir gözükünce de neler yapacağını herkes görüyor.
Bakınız daha önce maç bitsin de bu kaostan kurtulalım diyorduk ama şimdi doksan artılarda bile gol yollarında oluyoruz. Defansımız yavaş yavaş bazı değişiklikle rayına oturdu. Orta sahada topu tutacak ve pas yüzdesini artıracak bir oyuncu eksiğini hâlâ çekiyoruz ama şu an itibariyle d orta sahada iyi organize oluyoruz. Buna da şükür. Forvette bazen isyan ediyoruz ama bir bakıyoruz yükselmiş havaya nefis bir kafa gölü veya nefis bir plase ile galip gelmişiz.
Yani Balıkesir’de futbol azda olsa oynandı. Heyecanı büyük yaşandı. Yaşandığı şekliyle de bitti. Unutmayın bu ligde akıllı olanlara yer var. Kurnazlara asla… Esen kalın.